Yenidoğanlarda İşitme Kaybını Erken Tespit Çocukların Gelişiminde Hayat Kurtarabilir
Günümüzde her 1000 yeni doğan bebekten yaklaşık 2 ile 3’ü işitme kaybı ile dünyaya geliyor. Bu oran, özellikle yoğun bakımda kalan bebeklerde daha yüksek olabiliyor. Erken teşhis edilmediğinde, konuşma ve dil gelişimi, sosyal beceriler ve akademik başarı gibi alanlarda kalıcı sorunlar oluşabilir. Bu nedenle yenidoğan işitme taraması, sağlıklı bir gelecek için kritik bir adım olarak öne çıkıyor.
İşitme Tarama Testleri ve Süreci
Bebeklerin dış kulak yolu ve iç yapısını inceleyen, ağrısız ve kısa süren testler sayesinde erken dönemde işitme kaybı tanısı konabilmektedir. İlk günlerde yapılan OAE ve ABR testleri ile bebeklerin işitme durumu değerlendirilir. Test sonucunda başarısızlık tespit edilirse, 2 hafta sonra tekrar test yapılmalı ve gerekirse klinik ABR ile kesin tanı konulmalıdır.
Anne ve Babaların Dikkat Etmesi Gerekenler
İşitme taramasının sonuçlarını takip etmek ve şüpheli durumlarda zaman kaybetmeden uzmanlara başvurmak büyük önem taşır. Erken tanı ve tedavi ile çocuklar normal gelişim gösterebilir, iletişim becerileri gelişebilir. Bu süreçte ailelerin bilinçli hareket etmesi, çocukların yaşam kalitesini artırır.
İşitme Kaybının Erken Tanısının Önemi
İşitme kaybı tanısı konmamış çocuklar, geç konuşma, dil geriliği ve sosyal izolasyon gibi sorunlar yaşayabilir. Bu nedenle, yetkilendirilmiş merkezlerde ileri tanı ve tedavi imkanı sağlanmalıdır. Memorial Bahçelievler Hastanesi, “Ulusal Yenidoğan İşitme Tarama Programı” kapsamında üçüncü basamak merkez olarak hizmet vermektedir.
Gelişmiş Tedavi Yöntemleri: Koklear ve Beyin Sapı İmplantları
İleri derecede işitme kaybı durumunda 6-12 ay arasında tanı konup, uygun tedavi planı hazırlanır. İşitme cihazlarının yanı sıra, uygun durumlarda Koklear İmplant veya Beyin Sapı İmplantı uygulanabilir. Bu cerrahi müdahaleler sayesinde çocuklar, yaşlarına uygun iletişim kurabilir ve akranlarıyla yakın performans gösterebilir.