İçeriğin konusu: Yapay Zeka Destekli Hibrit Biyomekanik Test Cihazı Patent Alarak Türkiye’nin gururu oldu
İzmirli mühendislerin ve akademisyenlerin ortak çalışmasıyla ortaya çıkan Yapay Zeka Destekli Hibrit Biyomekanik Test Cihazı, patentle tescillendi ve Türkiye’nin teknolojik atılımına yeni bir soluk getirdi. Bu yenilikçi cihaz, biyomekanik testlerde devrim yaratmaya hazırlanıyor.
Uluslararası standartlara uygun, yerli ve milli çözüm
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilen bu patent, dört farklı yükseköğretim kurumundan akademisyenlerin iş birliğiyle geliştirildi. Öğr. Gör. Hatice Kübra Yılmaz ve ekibi, cihazın tasarımında yapay zekâ ve mobil uygulama entegrasyonunu başarıyla hayata geçirdi. Bu sayede, biyomekanik testlerin hem maliyetleri düşürüldü hem de hız ve hassasiyet arttı.
Geniş uygulama alanlarıyla dikkat çekiyor
Yapay zekâ destekli cihaz, biyomedikal malzemelerin yanı sıra endüstriyel malzemelerin dayanıklılık ve performansını da analiz edebiliyor. Çekme, basma, eğme, burma ve yorulma testlerini uluslararası standartlara uygun şekilde tek bir test standında yapabilme özelliği, sektörde büyük yankı uyandırdı.
Türkiye’nin teknoloji ve mühendislik alanındaki rekabet gücünü artıracak
Bu cihaz, yurtdışında gerçekleştirilen testler için yüksek ücret ödemelerini ortadan kaldıracak ve testleri %50 oranında maliyet avantajıyla yapmaya imkan tanıyacak. Ayrıca, yerli üretim sayesinde ülkemizdeki mühendislik ve sağlık sektörlerinde nitelikli iş gücünün yetişmesine katkı sağlayacak.
Multidisipliner ekip çalışmasıyla gerçekleşti
Proje, Ege Üniversitesi ile İzmir Demokrasi Üniversitesi, İzmir Bakırçay Üniversitesi ve İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu’nun uzmanlarının ortak çabasıyla hayata geçti. Bu multidisipliner yaklaşım, teknolojide yeni ufukların kapılarını araladı.
Sonuç: Yerli ve milli teknolojinin gururu
Yapay zekâ ve mühendislik alanında atılan bu adım, Türkiye’nin yerli ve milli teknolojik hamlelerinin ne denli güçlü olabileceğinin kanıtı. Sağlık ve endüstri sektörlerine yön verecek bu cihaz, ülkemizin global rekabet gücünü artıracak önemli bir adım olarak öne çıkıyor.